Çarşamba, Ekim 27, 2010

Marka ve İletişim

•Söz konusu yaklaşımı (markaların parça başı PR uzmanı veya ajansı araması) PR sektörü açısından nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu durum sektöre ne gibi zararlar verebilir veya ne gibi faydalar sağlayabilir? Markaların “parça başı” PR uzmanı&ajansı araması iletişim çalışmaları açısından doğru bir yaklaşım tarzı değil. Ancak, Markaların, özel projeler, farklı iletişim çalışmaları için farklı PR ajansları ile çalışmaları mümkün, çünkü uzmanlıklar ve hizmetler arasında tercih yapabilirler. Parça başı PR hizmetini sektör açısından değerlendirmeden önce markalar açısından değerlendirmek gerekiyor. İletişim çalışmasından böyle bir beklenti içinde olmak, markaya yaptıkları yatırımı gölgeleyebilir. Çünkü halkla ilişkiler sadece medyada haber çıkarmak asla değildir, öncelikle doğru algılanması gerekir. Bunu biraz da kuruluşların ve yöneticilerin vizyonuna bağlamak lazım. • Markaların bu gibi talepleri karşısında nasıl bir tutum sergilemek gerekiyor? Markalar sadece medya iletişimi talep edebilirler, ancak bu çalışma hizmetinde de gönderilen basın bülteninin yayınlanması sadece gazete yönetimini ilgilendirir, yayın konusunda markanın veya PR ajansının medyaya baskı yapması etik kuralların dışındadır. • Markaların bu tip istekleriyle karşılaştınız mı? En ilginç istekleri nelerdi? Markalar medyada yer alma isteğini yoğunlukla taşıyorlar, ancak bu konuyu yöneticilere biz anlatamazsak zaten onlardan anlamalarını bekleyemeyiz. Medyayı zorlamak, marka yöneticisine zarar verir. • Sizce markaların bu gibi taleplerde bulunmasının altında yatan nedir? Üst düzey yöneticilere karşı veya global yönetime karşı yükümlülükleri, raporlama konusundaki sorumlulukları olabilir. Satışların artırılması, itibar beklentisi de olabilir. Ancak, bilinmelidir ki, medyada yer alabilmek için kuruluşların da ilgili hedefleri ve hedef kitleleri bazında çalışma yapması, proje üretmesi gerekir. O zaman zaten medyada haber değeri taşıdığı zaman yer bulabilir. • Konkur sürecinde markalardan fiyatlandırma ile ilgili ne gibi talepler alıyorsunuz? Kriz dönemi danışmanlık ücretlerinde doğal indirimi yarattı. Alınan hizmet, yöneticiler arasında iletişim, uzmanlık gibi konuları öncelikli değerlendirip sonrasında fiyat üzerinde konuşmak yöneticiler için daha akıllıca bir yol olacaktır. • Kriz öncesi ve sonrası olarak değerlendirirsek biraz da fiyatlardan bahsedebilir miyiz? Örneğin bir marka iletişim danışmanlığı hizmeti için ne kadar para ödüyordu krizden önce ve şimdi ne kadar ödüyor? Kalemlere ayırdığımızda sektörde ortalama fiyatlar nelerdir? Size iletişim hizmetleri danışmanlığı hizmet bedelini fiyat olarak söylemem doğru olmaz. Kuruluşa, yöneticiye, ajansa, alınacak hizmete bağlı olarak değişkenlik gösterir. • Bu konuda markaların ve PR şirketlerinin doğru stratejisi ne olmalıdır? Esas olan kuruluşun hedef ve beklentileri doğrultusunda iletişim stratejisinin yıllık olarak planlanmasıdır. Sonrasında da bu plan dahilinde, hangi hedef kitle için hangi çalışmaların gerçekleşeceği veya hangi alanda nelerin yapılacağı belirlenerek faaliyetlerin planlanması ve uygulanmasıdır. Medya iletişimi ise eğer gerekiyorsa her bir çalışma ile ilgili kamuoyunun bilgilendirilmesi konusunda yapılabilir. • Markaların PR’ı sadece medyada haber olma olarak görmesini nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu sorunu aşmak için neler yapılmalı? İletişim çalışmaları, yöneticinin ve kuruluşun faaliyetlerini, sosyal paydaşları, çalışanları ve kamuoyu tarafından doğru olarak algılaması ve itibarlı bir şirket olarak, ürün ve hizmet üretimini ve satışını kolaylaştırmak için yapılır. Bir yönetim fonksiyonudur, bu nedenle yöneticilerin yönetim faaliyetleri konusunda kendilerini geliştirdikleri ve yenilikleri takip etmeleri önem taşır. Aslında bu bilince sahip yöneticiler her zaman medyada yer almayı istemezler. • Markalarla bu konuda aranızda geçen ilginç diyaloglar yaşandı mı? Yaşandıysa bunu detaylandırabilir misiniz? Bu tür konularda iletişimciler de gazeteciler de kuruluşlar da zaman zaman karşı karşıya gelerek sorun yaşarlar. Bu nedenle de meslek ilkeleri önem taşıyor. TÜHİD bu konuda bir öncülük yaparak, TGC, EGD, BMD ve İMD ile bir deklarasyon hazırlığı içinde. Bu konuyu iş dünyasının meslek örgütleriyle de paylaşarak beklenti ve talepleri düzenlemenin yolunu açacağız. 16 Ekim 2009

İletişim Kimin İşi?

“İletişimin yönetilmesindeki farklılık ve beceri üstünlüğü, yöneticilerin ve kuruluşların geleceklerini de etkileyecektir” Kurumların kazandığı başarının temelinde iki anahtar var. “Süreklilik” ve “Tutarlılık”  Halkla ilişkiler profesyoneli kimdir?  Halkla ilişkiler profesyonellerinin rolü  Etik sorumluluk kimde?  Halkla ilişkiler iş dünyası ve etik çevre  İletişimci kimdir? Siz hangisisiniz?  ‘Garson iletişimci’ portresi  ‘Sir Hiss’ portresi  ‘İtfaiyeci’ portresi  ‘Don Kişot’ portresi Gelecekte iletişimcileri bekleyen sorunlar  Gelecek kuşağın iletişimcileri, çeşitli roller üstlenebilen, lider kişiler olacak  Halkla İlişkilerin Gücü Konusunda İş Dünyasının Eğitilmesi  Bir işletmenin geleceği, güvenli ilişkiler kurmasına ve bunların sürdürülmesine bağlıdır ve sadece halkla ilişkiler, her iki açıdan da şirketlere katkı sağlar.  Başarı kültürü esinleyici ve aynı zamanda hoşgörüsüz olmalı. Başarı kültürü, çalışanları ellerinden gelenin en iyisini yapmaya…mesleklerinde en başarılı kişi olmaya…standart belirlemeye esinlendirir.  Sorumlu Davranış Biçimine Dayalı Sorumlu İletişim Dönemi  Bölünmüş bir dünyada hizmet vermek Etik Halkla ilişkiler profesyonelleri tam anlamıyla açık mı olmalı? Kurumsal İletişim  Kurum içi  Kurum dışı Vizyon Kurumun misyonunda yer alan tüm unsurları başarması halinde gelecekte varmayı arzu ettiği noktanın tanımı Misyon  Organizasyonun amacını tanımlar  Üç temel alanı kapsar: • Kurum ne yapar? • Kurum kime hizmet eder? • Kurum kendini nasıl farklılaştırır? Değerler  Kurumun, vizyonuna varmak amacıyla misyonunun gereklerini yerine getirirken kendisine rehber aldığı temel prensip ve değerler  Kurumsal değerler • Olması hedeflenen (aspirational) ve operasyonel • Ahlaki ve işdeğerlerinin karışımı • Her değerin davranışsal tanımı Kurumsal İletişimin Ana Hedefleri Kuruluşun itibarını yöneterek markanızın gücünden en üst düzeyde yararlanmak temel amaçtır. İtibarımızı Neden Yönetmeliyiz? Stratejik iletişim sürecimizi başarı ile yöneterek itibarımızı korumanın ve geliştirmenin kuruluşumuza sağlayacağı faydalar nelerdir ? Temel İletişim Alanları  İç İletişim  Pazarlama İletişimi  Gündem Yönetimi  Dış İlişkiler  Toplumsal Sorumluluk E-İletişim  İletişim teknolojilerindeki değişiklik, halkla ilişkiler mesleğinde çok ciddi değişiklikleri meydana getirdi.  e – PR gibi veya web iletişimi gibi yeni bir uzmanlık alanını da günümüze taşıdı.  Internet, Intranet, Extranet, Chat odaları, kriz odaları, Basın odaları ve daha bir çok kavram ve oluşum, halkla ilişkileri yeniden şekillendirir hale geldi.  İnternet, Halkla İlişkiler alanında kullanılan en önemli araçlardan biri.  İletişim profesyonellerinin görevi; internetin iyi ve kötü yönlerinin araştırılması, anlaşılması ve entegrasyonu.  İnternet ve Web, PR’ı her zaman değiştirecek. En iyi pr danışmanı, gücü ve değişimi yakalamak için sürekli koşan olacaktır. Amerika’da yapılan araştırmalar gösteriyor ki;  Sabah 08.00’de 5 kişiye gönderilen e-mail,  Her gönderilenin 5’er kişiye göndermesi ile  Akşam 9.7 milyon potansiyel kullanıcıya ulaşıyor. İnternet ;  Tek taraflı değil, “doğası gereği” interaktif  Tepkiyi anında alabilme  Etkin ölçüm ve değerlendirme  Teknoloji destekli iletişim  Uygun maliyet Ancak,  İnternet kullanıcıları hızlı ve sıkılgan  Çabuk adapte olup, çabuk tüketiyorlar  Üstelik, çok da bilgiçler! Dolayısıyla,  Hızlı yayılım (virütik pazarlama, word of mouth, blog…)  Çok kişiyle temas  Kişilerin birbiriyle temasının sağlanması  Gündemde olmak bu mecranın zorunlulukları… İnterneti iletişim yönünden nasıl kullanacağız?  Web sitesi  E-mail, virütik pazarlama  Intranet  Extranet  Bloglar  Vloglar  RSS  Reklam uygulamaları (banner, pop up reklam, sponsorluk, hiperlink, webmercials)  Advergaming  Masaüstü oyuncakları Blog  Bugün internette 18 milyondan fazla blog bulunuyor.  Blog dünyasına her gün 40 bin yeni blog ekleniyor.  2005’te her 7.4 saniyede bir blog açılmış.  18-29 yaş aralığında blog kullanımı %21.  Dünyada 1 milyon Türk blog kullanıcısı bulunuyor. Vlog  İnternet kültüründe kişisel günlük blog'lar ve sesli podcast mesajlarından sonra, görüntü ve sesi birleştiren vlog (video-blog) akımı gözde olmaya başladı.  Vlog, blog ve podcast'lerin ortak noktaları, büyük medya kuruluşlarınca yayınlanan haber zincirinden kurtulmak olarak açıklanıyor. Blogger ve vlogger'lar kendilerini ''vatandaş-gazeteci'' olarak tanımlıyor. Mart 2008

Salı, Ekim 26, 2010

“Sürdürülebilirlik ve Kurumsal Sosyal Sorumluluk”

“2.İletişim Hizmetleri Algılama Araştırması”nın sonuçlarının bir bölümünü aktarmak istiyorum. - İş hedeflerine ulaşmada en önemli 7 iletişim hizmeti sıralamasında ilk sırada Kurumsal İtibar yönetimi geliyor - İletişim danışmanlarından son iki yıldır en fazla talep edilen hizmetler içinde ikinci sırayı Kurumsal Sosyal Sorumluluk alıyor - 2 yıl sonra önemli olacak iletişim hizmetleri sıralamasında ilk sırada itibar yönetimi, altıncı sırada kurumsal sosyal sorumluluk çalışmaları yer alıyor. - Şirketiniz kurumsal sosyal sorumluluk faaliyetinde bulunuyor mu sorusuna yöneticilerin %74’ü evet diyor. Sürdürülebilir Kalkınma” kavramı, “gelecek kuşakların kendi ihtiyaçlarını karşılayabilme olanağından ödün vermeksizin, bugünün ihtiyaçlarını karşılayabilecek kalkınma” olarak tanımlanıyor. Bir başka deyişle, insanla doğa arasında denge kurarak, doğal kaynakları sonuna kadar tüketmeden, bugünün ve geleceğin yaşamını ve kalkınmasını programlama anlamını taşıyor. Temel olarak sürdürülebilir kalkınma: Ekonomik açıdan dünya piyasalarıyla rekabet edebilen, insanların temel ihtiyaçlarının uygun şekilde karşılandığı, refah düzeyini yükseltici, Toplumsal açıdan hakkaniyetçi, eşitlikçi; dezavantajlı grupları kapsayıcı ve yaşam kalitesini yükseltici, Çevre ve doğal sistemler açısından önleyici/koruyucu/iyileştirici olacak şekilde birbirini destekleyici ve bütünleyici; nesiller içi ve nesiller arasında dengeli olarak planlanması ve yönetilmesi süreci olarak görülüyor. Kurumsal sosyal sorumluluk kavramları, dünyada artık ‘sürdürülebilir kalkınma’ olarak da tanımlanıyor. Sürdürülebilir kalkınma, bir şirketin kurumsal davranış biçimini ve kimliğini ve buna bağlı olarak da şirketin ulusal ve uluslararası pazarlardaki itibarını sorguluyor. Bugün sürdürülebilir kalkınma konusunda dünya çapında bir uzman, Novartis Sürdürülebilir Kalkınma Vakfı Başkanı Prof. Dr. Klaus Leisinger in kıymetli görüşlerini ve tecrübelerini bizimle paylaşacak olmasını biz iletişimciler için şans olarak görüyorum. Prof. Dr. Klaus Leisinger Kimdir? Lisans eğitimini İsviçre Basel Üniversitesi’nde ekonomi ve sosyal bilimler üzerine yapan konuğumuz, 1947 Almanya doğumludur. 12 senedir yönetim kurulunda bulunduğu Novartis Sürdürülebilir Kalkınma Vakfı’nın, 2002 yılından beri yönetim kurulu başkanlığını sürdürüyor. Vakıftaki görevinden önce Novartis Ciba markasının Doğu Afrika CEO’luğunu yürüttü. Halen İsviçre’de bulunan Basel Üniversitesinde sosyoloji dalı öğretim görevlisi olarak görev yapıyor. İş etiği, globalleşme, ilaç firmalarının kurumsal sosyal sorumluluk alanlarının yanı sıra insan hakları ve iş hayatı konusunda da uzmanlığı bulunyor. Washington Georgetown Üniversitesi ve Harvard Üniversitesi’nde misafir öğretim üyeliği yaptı. Ayrıca Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı, Dünya Bankası gibi birçok farklı ulusal ve uluslararası kuruluşa danışmanlık görevlerinde bulundu. Doktora sonrası ‘ En Az Gelişmiş Ülkelerdeki Sağlık Politikası’, Nüfus Politikaları ve Uluslararası iş etiği üzerine çalıştı. 5 Haziran 2009